Dış Ticarette Artan Hız ve Esneklik İhtiyacı
Pozitif Güç Şirketler Grubu, 360° entegre bordro ve insan kaynakları (İK) modeliyle işletmelerin yükünü hafifletiyor. 2025 yılı itibarıyla dış ticaretteki hareketlilik, şirketlerin planlama ve kaynak yönetimini daha görünür hale getiriyor. Ocak-Kasım döneminde artan dış ticaret hacmi, işletmelerin hız ve esneklik ihtiyacını artırıyor. Aylık veriler, ihracat ve ithalatın birlikte yükseldiğini gösteriyor.
Bu tempo, özellikle hizmet ve üretim ekosisteminde süreçlerin daha kontrollü ve ölçülebilir yönetilmesini zorunlu kılıyor. Pozitif Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ayas, operasyonel verimlilik ve mevzuat uyumunun artık stratejik öncelik haline geldiğini vurguluyor.
Dış Ticaret Verileri ve Şirketlerin Yeni Stratejileri
TÜİK’in yayımladığı dış ticaret istatistiklerine göre, 2025’in Ocak-Mart döneminde Türkiye’nin ihracatı 65 milyar 323 milyon dolara, ithalatı ise 87 milyar 811 milyon dolara ulaşmış durumda. Ocak-Eylül dönemine bakıldığında, ihracatın 200,6 milyar dolara, ithalatın ise 267,6 milyar dolara yükseldiği görülüyor. Yılın son çeyreğine yaklaşırken, Kasım ayında ihracatın 22 milyar 718 milyon dolara çıktığı gözlemleniyor.
Ticaret Bakanlığı’nın bültenine göre, Ocak-Kasım toplamında ihracat 247 milyar 188 milyon dolara, ithalat ise 329 milyar 675 milyon dolara ulaşmış durumda. Bu görünüm, şirketlerin büyüme hedefleri kadar süreç yönetimi ve uyum kapasitesini de gündemin merkezine alıyor.
Bordro ve İK Süreçlerinde Dijitalleşme ve Standardizasyon
Söz konusu dış ticaret temposu, işletmelerin operasyonlarını daha yalın ve denetlenebilir hale getirme ihtiyacını belirginleştiriyor. Özellikle bordro, insan kaynakları ve yasal uyum gibi alanlarda hata payını azaltan ve veriyle yönetilen modellerin önemi artıyor. Murat Ayas, dış ticaret hacmindeki artışın, şirketlerin aynı anda hem hız hem de kontrol üretmesini gerektirdiğini ifade ediyor.
Bu nedenle bordro ve İK gibi kritik süreçlerde standardizasyon, dijitalleşme ve mevzuat uyumunun birlikte ele alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Veriye dayalı, entegre ve dış kaynak kullanımı üzerine inşa edilen modeller, işletmelerin rekabet gücünü artırıyor.
Pozitif Güç Şirketler Grubu, sunduğu entegre çözümlerle, işletmelere sadece bordro hizmeti sunmakla kalmayıp, aynı zamanda insan kaynakları yönetimini de kolaylaştırıyor. Bu sayede, şirketler hem maliyetlerini düşürme hem de süreçlerini daha etkin bir şekilde yönetme fırsatı elde ediyorlar.
Sonuç olarak, işletmelerin dış ticaret süreçlerinin hız kazandığı bu dönemde, Pozitif Güç Şirketler Grubu’nun sunduğu entegre bordro ve İK çözümleri, şirketlerin rekabet avantajını artırmak için kritik bir rol oynamaktadır.







