Kasırgaların Yükselen Şiddeti
Küresel iklim değişikliği, dünya genelinde kasırga ve tayfun gibi aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini arttırmaktadır. Bilim insanları, rüzgâr hızı Kategori 5’i aşan fırtınaların sayısının arttığını ve bu durumun mevcut sınıflandırma sisteminin yetersiz kaldığını belirtmektedir. Bu bağlamda, ‘Kategori 6’ olarak adlandırılacak yeni bir sınıflandırma sistemine ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor.
Okyanusların ısınması, tropikal fırtınaların şiddetini artıran temel etkenlerden biridir. Özellikle Filipinler’in doğusu, Batı Pasifik, Karayipler ve Kuzey Atlantik, sıcak su tabakalarının derinliklere kadar uzandığı ‘sıcak nokta’ bölgeleri olarak dikkat çekmektedir. Bu alanlar, kasırgaların güçlenmesine ve karaya ulaşırken zayıflamamaları için elverişli koşullar sunmaktadır.
İklim Değişikliği ve İnsan Etkisi
Son yıllarda yapılan araştırmalar, Kategori 5’i aşan fırtınaların sayısının belirgin bir şekilde arttığını göstermektedir. Kayıtlara geçen en güçlü kasırga ve tayfunların yarısından fazlası, yalnızca son on yıl içinde meydana gelmiştir. Bu durum, bilim dünyasında ciddi endişelere yol açmaktadır. Uzmanlar, bu artışın büyük ölçüde insan kaynaklı iklim değişikliği ile ilişkili olduğunu vurgulamaktadır.
Tayvan Ulusal Üniversitesi’nden Prof. Dr. II Lin, tropikal siklonların yeni bir kategori ile tanımlanmasının gerekliliğini savunan öncü isimlerden biridir. Lin, özellikle 2013 yılında Filipinler’i vuran ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan olayın, bu yeni sınıflamanın gerekliliğini ortaya koyduğunu belirtmektedir.
Kasırgaların Ekonomik Etkileri
Aşırı hava olaylarının artması, sadece insan hayatını değil, aynı zamanda ekonomik durumu da tehdit etmektedir. Kasırgaların yol açtığı maddi kayıplar, ülkelerin finansal sistemlerini zayıflatabilir. Bu nedenle, hükümetler ve finansal kurumlar, olası krizlere karşı daha etkili önlemler almak zorunda kalmaktadır.
Sonuç olarak, iklim değişikliği ve kasırgaların artışı, hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bilim insanları, bu durumun ciddiyetini vurgulayarak, dünya genelindeki iklim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunmaktadır.







