Kurumsal Yönetim Derecelendirmesinde Yeni Bir Rekor
Darüşşafaka Cemiyeti, 2025 kurumsal yönetim derecelendirme notunu 9,94 olarak belirleyerek, sivil toplum alanındaki liderliğini bir kez daha pekiştirdi. Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan Cemiyet, bu başarıyla kurumsal yönetim alanında zirveye en yakın konumda olduğunu gösterdi.
2013 yılından bu yana bağımsız kurumsal yönetim derecelendirmesi yaptıran ilk sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka, başlangıçta 8,40 olan puanını, yönetim anlayışını geliştirerek 2025 yılı için 9,94’e çıkarmayı başardı. Bu rakam, Cemiyetin sürdürülebilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayalı yönetim modelini benimsemesinin bir yansımasıdır.
302 Kriterle Değerlendirildi
2025 derecelendirmesi, Kobirate Uluslararası Kredi Derecelendirme ve Kurumsal Yönetim Hizmetleri A.Ş. tarafından gerçekleştirildi. Bu çalışma, Pay Sahipleri, Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık, Menfaat Sahipleri ve Yönetim Kurulu gibi başlıklardaki 302 kriter dikkate alınarak tamamlandı. Elde edilen bu yüksek puan, Darüşşafaka’yı, sivil toplum kuruluşları arasında kurumsal yönetişim alanında en yüksek seviyeye sahip olanlar arasına taşıdı.
Cemiyet, özellikle eğitimde fırsat eşitliği misyonunu güçlü bir şekilde destekleyerek, babası veya annesi hayatta olmayan ve maddi imkânları sınırlı çocuklara 5. sınıftan itibaren tam burslu ve yatılı eğitim imkânı sunmaktadır. Bu durum, Darüşşafaka’nın kurumsal başarılarının eğitim alanındaki etkisini de gözler önüne seriyor.
Geleceğe Yönelik Vizyon
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Güleç, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “162 yıllık tarihimiz boyunca bize emanet edilen kaynakları büyük bir sorumlulukla yönettik. 9,94’lük not, şeffaflık ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda zirveye ilerleyişimizin güçlü göstergesidir” ifadelerine yer verdi. Bu tür açıklamalar, Cemiyetin gelecekteki hedeflerine olan kararlılığını da ortaya koyuyor.
Darüşşafaka’nın bu başarıları, sadece kendi iç yönetimiyle sınırlı kalmayıp, Türkiye genelinde eğitimde fırsat eşitliği sağlamaya yönelik girişimlerin önemini de vurguluyor. Sivil toplum kuruluşlarının bu tür başarılar elde etmesi, genel olarak Türkiye’nin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilir.







